Cırcır böceği anlamına gelen Grillo, A.C.A.E (Asociacion de Cuchilleros Artesanos de España) yani İspanyol bıçak üreticileri topluluğunun usta üyesi ve aynı zamanda hayatta kalma teknikleri konusunda uzman olan Manuel de la Torre tarafından tasarlanmış bir boyun bıçağıdır.
Toplam uzunluğu 147 mm olan bıçakta, 3 mm kalınlığında N695 çelik kullanılmıştır. Bu çelik, paslanmaz çelikler içinde saygın bir yeri olan 440C’nin Böhler tarafından üretilen versiyonudur.
Sivri uç (clip point) yapısı sayesinde saplanabilme kabiliyeti yüksek olan bıçakta; tam düz ağız açımına (full flat grind) gidilerek hafiflik, sağlamlık ve çok yönlülük sağlanmıştır. Keskin kenarın en altında bulunan minik çentik, saplayarak kesmeye başlamaya hizmet etmektedir.
Tam kuyruklu (full tang) bıçakta sap malzemesi olarak, kırmızı ve sarı arasında geçişlere sahip astarlar üzerinde yer alan, grenadil kullanılmıştır. Seçkin bıçaklarda karşılaşılan Grenadil; koyu renkli, sert ve yoğun bir ahşaptır. Sap malzemesinin yerine takılmasında pimlerden faydalanılmıştır. Ön tarafında dışbükey çizgiye sahip sap yapısı ergonomiktir. Sapın ön kenarındaki şişkin ortayı izleyen içbükey kavisler, kullanım güvenliğine ve kontrole katkıda bulunan, ön ve arka koruyucu tırnakları oluşturmaktadır. Sapın arka dip kısmı, öne doğru kıvrılarak daha dengeli ve iyi kontrol edilebilen bir yapı ortaya çıkarmaktadır. Yuvarlak hatlı sap, eli rahatsız etmeden, kolaylıkla kavranabilmektedir.
Sap dibine daha yakın yerde, klasik bir kordon deliği de açılmıştır. Buraya bağlayacağınız ipi [bıçakla birlikte 1 m paraşüt ipi (paracord) verilmektedir], sapı kavramadan önce bileğinizden geçirerek elin namluya ulaşmasını engelleyebilir ve bıçak elinizden kurtulsa bile sizden uzaklaşmamasını sağlayabilirsiniz.
130-G Grillo, kemer halkası da bulunan ve üzerindeki kordon delikleri sayesinde değişik pozisyonlarda taşınabilen, kahverengi ve kapaklı deri kılıfıyla sunulmaktadır. Kılıf üzerindeki kırmızı renk dikişler, bıçağın astarıyla uyumludur.
Dünyada bazı bölgeler bıçaklar için kültürel birer merkez (Solingen, Seki/Gifu, Mora vb. gibi) konumundadırlar. İspanya’nın güneydoğusunda yer alan Albacete kenti (Albacete ismi Arapça Al-Basīṭ kelimesinden türemiştir.) de bunlardan biridir. Bıçakla birlikte anılmaya başlanması 17. yüzyılın sonlarına denk düşmektedir. 20. yüzyılın başlarında, pek çoğu küçük olan, endüstriyel üretim tekniklerinin uygulandığı fabrikalar ortaya çıkmıştır. Üretim tekniklerindeki modernleşme, geçen yüzyıl boyunca, Albacete’de de devam etmiş ve çakı-bıçak kadar onlarla ilgili donanımların da seri şekilde üretilmesine geçilmiştir.
Nieto’nun kökleri 20. yüzyılın başına kadar uzanmaktadır. Bıçak yapımcılığı babaların oğullarına öğrettiği bir meslek şeklinde sürmekteydi. 1957 yılında Miguel ve İnnocencio babalarının yanında faaliyete geçtiler; ancak ne resmî bir markaları ne de üretim kapasiteleri bulunmaktaydı. Ürünlerini bir bavul ve motosiklet ile fuarlara götürüyorlardı. Buna karşın zamanın en güzel ve ileri ürünlerini ortaya koymaktaydılar. Her iki kardeş 1980 yılında yollarına ayrı devam etmeye karar verdiler ve Miguel Nieto kendi adını markalaştırdı. Kendi oğullarıyla yola devam eden Miguel Nieto; 1987 yılında fabrikasını, Miguel Nieto SL. adıyla, şu an bulunduğu alana taşıdı.
Büyük bir aile şirketi olan Nieto, 3.000 m2 üzerine kurulan fabrikasında 70 çalışanıyla günde 4.000-5.000 adet bıçak üretmektedir. Teknolojiyi yakından takip eden firma, makine parkurunu sürekli yenilemekte ve 97 ülkeye ihracat yapmaktadır. Yüzde yüz İspanya yapımı olduğunu vurguladığı ürünlerinin yüzde 60’ını ihraç eden şirket, yüzde 80’in üzerinde el işçiliği ile yoluna devam ediyor. AR-GE faaliyetlerine önem veren Nieto, ürünlerinde çelik dâhil olmak üzere yerli malzemelerin kullanılması için de çalışmalarda bulunmuş ve mesafe katetmiştir. Buna karşın, dünyadaki en ileri düzeyi yakalama adına çok tutucu davranmamaktadır.
Müşteri memnuniyetini ön planda tutan tecrübeli firma en kaliteli ürünleri uygun fiyatlara sunmayı amaçlamaktadır. Nieto, kendisini günümüzdeki konumuna taşıyan unsurları; en son teknolojileri kullanmak, geleneklere bağlılık ve yüksek kalite arayışı olarak açıklamaktadır.