Bir tarih parçası canlanıyor!..
İzlediğiniz çakının namlusu, savaş gemisi Tirpitz’in zırhı kullanılarak dövülen Damascus çelikten imal edilmiştir.
Efsanevi savaş gemisi Bismarck ile benzer özellikleri barındıran Tirpitz, Alman Donanması içindeki en büyük savaş gemisiydi. Adını Filo Amirali Alfred von Tirpitz'den alan Tirpitz, 1 Nisan 1939 tarihinde, Wilhelmshaven'da denize indirildi. O zamandan beri, Avrupa'da bir daha asla daha büyük bir savaş gemisi inşa edilmedi.
Şubat 1941'de hizmete girmesiyle bu gemi, Kuzey Atlantik'teki Batı Müttefik Donanması için kalıcı bir tehdit hâline geldi. Tirpitz, 1942 yılının başında, Rusya'daki Müttefik güçlerine ikmal kargoları taşıyan Müttefik konvoylarını durdurma göreviyle Norveç’e yöneldi. Norveçli denizciler, müttefik güçlerine karşı tek başına caydırıcı olan gemiye ‘‘Kuzeyin Yalnız Kraliçesi’’ adını taktılar. Seyir hâlindeyken karşısına hiçbir gemi çıkamıyordu ve hatta limanda demirli beklemesiyle bile Müttefik güçlerin planlarını bozuyordu. Tirpitz'in saldıracağından korkan Müttefik savaş gemilerinin, Rösselsprung Harekâtı sırasında, yük gemilerini Alman denizaltılarının ve uçaklarının insafına bırakarak ayrıldıkları belirtilmektedir. Öyle ki Tirpitz’in ana silahlarını asla bir gemiye karşı kullanması gerekmemiştir. Ana silahlarını yalnızca, Sizilien Harekâtı sırasında ve adadaki savunmayı yok etmek üzere, bir kez kullandığı kayda geçmiştir. Onu yok etmeye çalışanlar ise, Birleşik Krallık Başbakanı Sir Winston Churchill dâhil olmak üzere, Tirpitz’i ‘‘canavar’’ olarak anmaktaydı.
‘‘Canavar’’ı yok etmek için özel yöntemler düşünülüyordu. Tarih, bu güçlü devi yok etmeye yönelik birçok girişimden bahseder. Değişik saldırılarda yaralar da alan gemi, yine de göreve dönmekteydi. Tirpitz, Eylül 1944'te İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin hava saldırılarıyla ağır hasar gördükten sonra Norveç sahiline (Tromsö) sabit olarak yerleştirildi. Ardından, Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından yapılan ağır saldırıların birincil hedefi yine Tirpitz oldu. Yetersiz haberleşme nedeniyle hava desteğinden de mahrum kalan ve tamamen yalnızlaşan ‘‘kraliçe’’ye amansız bir saldırı (Catechism Operasyonu) düzenlendi. 12 Kasım 1944'te Tirpitz, özel "Tallboy’’ deprem bombaları tarafından vuruldu ve sığ suda battı. İç patlamalarla hızlı biçimde yan yatan gemide, 1700 mürettebatın 912’si (kaptan dâhil) hayatını kaybetti. En sonunda Tirpitz, imha edilmişti.
İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden hemen sonra, bir Norveç firması, yüksek alaşımlı çeliği sivil amaçlar için kullanılabilir hâle getirmek için girişimde bulundu ve geminin Norveç kıyılarındaki enkazını kurtarmak için uzmanlar gönderdi. Bilim insanları, bu nitelikli malzeme ile yakından ilgilendi. Norveçli dalgıçlar, Tirpitz'in zırhının bir kısmını ise sadece Böker için aldı.
Böker’in demircisi, gemi zırhının parçalarını karbon alet çeliği kombinasyonu ile birleştirdi ve büyüleyici bir tarihe sahip istisnai bir Damascus çelik yaptı. 300’den fazla katmandan oluşan bu özel çelik, "Büyük Piramitler" (Great Pyramids) desenindedir. Bu emsalsiz çelikten, bir Damascus için dikkate değer yükseklikte sertlik (61-63 HRC) elde edilmektedir.
Hemen hemen 10 cm uzunluğundaki namlu, 3,5 mm kalınlığındadır ve çıkarılabilir nitelikteki çift yönlü başparmak çıkıntısı (thumb stud) sayesinde istenen elle ve kolaylıkla açılabilmektedir. Hafifçe içbükey (hollow) nitelik gösteren ağız açımı, ortadan (saber) yapılmıştır. Dar bir yuvarlak uç (drop point) yapısındaki namlunun uç kısmının arkası da inceltilmiştir.
İzlediğiniz versiyonun (Böker Tirpitz-Damascus) alüminyum AlMgSi1 (Bu silisyumlu alüminyum, standart AlMg3'ten çok daha yüksek kalitededir) gövdesi, sert anodize edilerek gri renk almıştır. Gövdenin ön yüzünde, sap konturlarını içeriden takip edecek biçimde (inlay), sap malzemesi kullanılmıştır. Bunun için, Alman uzun namluluları için uzun bir geçmişe sahip olan, yerel ceviz ağacı tercih edilmiştir. Üstün niteliklere sahip ahşabın üzerinde, Tirpitz'in arması gururla yer almaktadır. Yandan kilitli (linerlock) zarif çakının sağlamlığı, kalın bir çelik parçaya (Üzerindeki kavramaya yardımcı sıralı çentiklerle kullanımı kolaylaşmıştır.) görev verilmesiyle perçinlenmiştir. Çakı parçalarının bir araya getirilmesinde cıvatalardan faydalanılmıştır. Sapın görünüşü ve ergonomisi yüksek düzeydedir.
Yönü değiştirilebilir nitelikteki cep klipsi (Klipsin boşluğu, Böker armasına sahip bir parça tarafından kapatılmaktadır.) sayesinde kolaylıkla taşınabilen ve seri numarasına sahip çakı, sertifikasıyla birlikte, şeffaf sergi kutusu içinde sunulmaktadır. Tarihi, geleneği ve modern teknolojiyi benzersiz bir şekilde birleştiren Böker Tirpitz-Damascus; deniz ve denizcilikle ilgili olanlar başta olmak üzere, tüm bıçak koleksiyoncularının elde etmek istediği özel bir çakıdır.
Tüm dünyada bıçak denince akla gelen ilk markalardan olan Böker, 1869 yılından beri Solingen'de, kendi deyimleriyle ''olağanüstü bıçaklar için tutku ve coşku ile'' üretim yapıyor. Kalitenin sembolü olan ve ''Tree Brand'' olarak bilinen markasındaki ağacın kökleri ise 1674 yılına kadar uzanıyor.
Böyle bir geçmişle, günümüzde küresel bir inovasyon liderine ve Avrupa'da spor, taktik, koleksiyon bıçaklarının en büyük üreticisine dönüşen Böker son derece geniş bir ürün gamına sahip.
Alman bıçak devi, Böker Manufaktur olarak üretimini Solingen'de sürdürürken; Böker Arbolito, Böker Plus ve Magnum by Böker isimleri altında küresel ölçekte de üretime geçti. Böker Arbolito, Arjantin-Buenos Aires'te, seçkin malzemelerden el yapımı üretilen bıçakların ifadesi. Böker Plus konsept, tasarım ve yapımı Solingen'de gerçekleştirilirken imalatı Almanya dışında (Avrupa, ABD ve Asya) sürdürülen üretim kategorisi. Böker Magnum ise fiyat performans önceliğinde, konsept Solingen'e bağlı olmakla ve Böker adını taşımakla birlikte tasarım ve üretim Almanya dışında yapılıyor.
Dolayısıyla, en nadide koleksiyon parçalardan, fiyata göre performansı iyi ekonomik modellere kadar seçenekler ''Böker'' isminin güvencesiyle sunuluyor.
Büyük üretici, sadece bıçak yapımında değil, anlaşma sağladığı diğer markalar ile bıçak ticaretinde de önemli role sahip.